2021 yılının ağustos ayının da sonlarına gelmişken, vatandaşın alım gücüyle beraber artık sabrı da kalmadı.
Twitter üzerinde her gün yeni bir tag gündem oluyor ama maalesef hükümet bunlara gözünü ve kulağını kapıyor.
Ancak her nasılsa olumlu olan her eleştiriyi görmeyi becerebiliyorlar.
Bugün bu yazımda Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin bir emsal kararından yola çıkarak vatandaşın, günümüz siyasileri eleştirme hakkını ve bahsi geçen siyasetçilerin eleştiriye olan tahammüllerinden bahsedeceğim.
Karar özetle şöyle ; ‘’ Siyasetçiler kendilerine getirilen eleştirilere , özel kişilere nazaran daha geniş bir hoşgörü göstermek zorundadır.’’ Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/3022 E. , 2018/5254 K.
Peki Yargıtay’ın böyle bir kararı mevcutken neden vatandaşlarımız Twitter’da dahi bir tivit atacağı zaman 2 kez düşünmek zorunda kalıyor ? Bir anayasal hak olan fikir hürriyeti ne zaman bu kadar baskılandı ? Gelin bunu rakamlarla çözmeye çalışalım.
Süleyman Demirel’den Abdullah Gül’e kadar ( dahil ) Cumhurbaşkanına hakaret davası sayısı 1716. Süleyman Demirel ( 158 ) , Ahmet Necdet Sezer (163) , Turgut Özal ( 202 ) , Kenan Evren ( 340), Abdullah Gül (848) dava açılmıştır.
Mevcut Cumhurbaşkanı döneminde açılan dava sayısı tek başına 63 bin 41 .
Yani önceki 5 Cumhurbaşkanı’nın toplam 36 katı.
Hal böyle iken, ülkeye bir korku hegemonyası hakimken ne basın ve medya özgürlüğünden ne de vatandaşın en doğal ve anayasal hakkı olan fikir hürriyetinden bahsedilebilir.
Devleti yönetenlerin aklından çıkarmaması gereken husus , bulundukları makama millete hizmet için millet tarafından getirildikleri, işlerini iyi yaptığında övgüleri toplarken, kötü yaptığında olumsuz eleştirilere , istifa çağrılarına da aynı olgunlukla karşılamalarıdır.
Eleştirilere kulak asmayarak, her ses çıkaranı susturmaya çalışarak kötü giden bir düzen düzelemez , sadece revizyonu ertelenir.
Bu ülkenin ekmeğini herkesten çok yediniz, yemeye devam etmektesiniz. Artık milletin sesine kulak verin, anlaşılması güç , insanlık dışı vergileri kaldırın/azaltın , milleti askıda ekmeğe muhtaç etmeyin.
Bir devletin değeri hakkında verilecek karar, milletine sağladığı fayda ile ölçülür.