• Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.
• Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
• Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
• Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
• Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
• Hoşgörülükte deniz gibi ol.
• Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
**
Çağlar öncesinde bizlere bu öğütleri veriyor Mevlana hazretleri.
Evet, çağlar öncesinden ve bütün insanlara...
O zamanın şartlarıyla şimdiki şartlar, insanlarıyla şimdiki insanlar arasında dağlar kadar fark varken diyor.
Şimdiki zamanda unutulan iyilik ve insanlık kavramını bizlere hatırlatıyor bu öğütler.
Peki biz ne yapıyoruz?
Birbirimize karşı ne kadar dürüstüz?
Yaptığımız iyilikleri karşılık beklemeden mi yoksa gösteriş olsun diye mi yapıyoruz?
**
Her insanın ağzına sakız olmuş; ''Bu devirde güvenilir insan mı kaldı kardeşim?'' cümlesi var.
Evet kalmadı. Ama bunu biz kendimiz yaptık..
Herkes başkalarının üzerine suçu atarak kenara çekilmeye çalışıyor ama hayır!
Bundan herkesin payı var. Herkes biribirine suçlarken, ya da suçlmaya yer ararken kendisine de dikakt ediyor mu acaba?
Dönüp kendi yanlışlarının da farkına varıyor mu ya da?
Sorguluyor mu kendini mesela?
Bunun cevabı kişiden kişiye değişir. Ama şuanki güvensizliğin, sadakatsizliğin, nankörlüğün ortalıkta kol gezmesinde herkesin payı var.
Birbirimize suçu atarak kenara çekilmemiz ise bunu düzeltmeyecek!
İnsanları suçlamak yerine önce kendimiz yanlışlarımızın farkına varıp düzeltsek daha iyi.
Daha çok birbirimize kenetlendiğimiz, birbirimizi suçlanmadığımız, iyiliklerin kol gezdiği, insanlık kavramının yitiirilmediği bir yaşam sürmemiz dileğiyle...
İyi hafta sonları dilerim...