Bir insanın kaderini şekillendiren, yalnızca anne babasının sevgisi değil; öğretmeninin elinde tuttuğu kalem, dilinde taşıdığı bilgidir.
Öğretmen… Bir ülkenin geleceğini sessizce inşa eden görünmez mimardır.
Her sabah, o mütevazı sınıf kapısından içeri girerken “yarınlara” adım atar. Tahtaya yazdığı her harf, bir çocuğun yüreğinde filizlenen bir umut olur.
Bugün doktoru da, mühendisi de, sanatçıyı da, gazeteciyi de, askeri de yetiştiren hep o ellerdir. Tebeşir tozuna bulanmış eller…
Bir anne kadar şefkatli, bir baba kadar koruyucu, bazen bir dost kadar yakın, bazen bir kahraman kadar dirayetli...
Öğretmen, yalnızca bilgi aktaran değil, karakter inşa eden bir gönül işçisidir.
Soruyorum dostlar; en son ne zaman eski öğretmenimizi arayıp hâlini hatırını sorduk?
Ne zaman o ilk kalem tutuşumuzu öğreten, “aferin” dediğinde dünyalar bizim olan o insanı ziyaret ettik?
Unutmayalım; bir öğretmenin duası, bir ömür boyu ışık olur insanın yoluna.
24 Kasım tarihi özel günleri öncesinde öğretmenlerimizi ellerinden öpüyor, ebediyete göç edenleri rahmetle, hayatta olanları minnetle anıyorum.
Çünkü onlar, karanlığa bir mum yakarak hepimize ışık oldular.
Ve biz o ışığın çocuklarıyız.
ÖĞRETMEN
Tebeşir tozu saçlarında,
Bir bahar kokusu yüzünde.
Yıllar geçse de unutulmaz,
O sıcak ses, o söz dilinde.
Bir “A” harfiyle başlayan,
Bir ömürlük yoldur seninki.
Bilgiyi değil sadece,
İnsanı öğrettin, sevgiyi.
Sınıfta sessiz bir dua,
Her öğrenci bir umut gibi.
Sen anlatırken cümleler,
Güneş doğardı kalbimize.
Kalem tutuşturduğun elde,
Bugün bir millet var hocam.
Senin emeklerinle yeşerdi,
Cumhuriyet’in yarınları tam.
Bir anne kadar merhametli,
Bir baba kadar dirayetli.
Seninle başladı her şey,
Ey öğretmen, ışık ebedi…
Yorumlar
Kalan Karakter: