Yaşadığımız toplumun oluşumundan gelişimine kadar insanların belirli bir görgü ve ahlak kuralları vardır.
Genel görgü ve ahlak kuralları yazılı kurallar değildir ve insanların da uyma zorunluluğu yoktur.
Aynı zamanda toplumdan topluma ve bölgeden bölgeye de bu kurallar farklılık gösterir.
Ortak payda ise duyarlı ve nazik olmayı, iyi geçinmeyi, toplumsal huzuru amaçlamalarıdır.
**
Ancak gelin görün ki, günümüzde saygı, sevgi, nezaket ve duyarlılık öne çıkmıyor. Çok önemli görülmüyor ve önemsenmiyor da.
İnsanlar ilk görgü kurallarını ailesinde öğrenir. Bu sebeple insanlara ahlaklı ve görgülü olmayı öğreten aileleridir.
**
Ahlaklı olmak insanlara karşı saygılı olmayı, kendimiz dışındakilere de önem vermeyi göstermektir.
Sevgi ve saygı da bu şekilde kazanılır.
**
Güç, para, makam, mal sevdası bazen gözümüzün önündekini görmemizi engeller.
İnsanlar çok güçlü olduklarında saygı ve sevgi göreceklerini zanneder.
Oysaki gösterilen saygı da sevgi de, elindekilere gösterilendir.
Tabii insan bunun farkına geç varır.
**
Unutmayın ki, elinizdekiler gelip geçici şeylerdir.
Kimse ebediyen kalmaz.
Bugünün güçlüsü yarının güçsüzü olabilir.
Dünya hali bu ya yarın başımıza ne geleceğini bilemeyiz.
Bu yüzden etrafımıza üstten tavırlar sergilemek yerine saygılı, sevgili ve hoşgörülü davranmak her zaman kazandırır.
Tersi ise her zaman kaybettirir.