İnsanın yüreğinde ateş harlanır mı?
Harlanıyormuş.
İnsan, hissini kaybedecek derecede acı duyar mı?
Duyuyormuş.
İnsanın yüreği tek bir yerde atar mı?
Atıyormuş.
İnsanın gözyaşları sel olur mu?
Oluyormuş.
İnsan hiç tanımadığı insanlar için seferber olur mu?
Oluyormuş.
**
Üzüldük, ağladık, haykırdık, çırpındık, acı çektik ama yetmedi.
Yüreğimiz hala yangın yeri.
Canlarımız enkaz altında yaşam mücadelesi verirken, bizlerde onlarla birlikte yerin altındayız sanki.
Onlar nefes alamazken, bizlerde nefes almaya utanıyoruz.
Yemiyoruz, içmiyoruz, uyumuypruz.
Korkuyoruz. Hemde çok!
Çünkü canlarımız bir bir yitip gidiyor.
Her gün müjdeli haber beklerken, acı gerçeklerle yüzleşmek ne zormuş.
**
Bu nasıl bir acı?
Yüreğimiz kavruldu.
Bu nasıl bir sınav.
Kalem tutmuyor.
Bu nasıl bir bekleyiş.
Ayaklarımızın takati kalmadı.
**
Artık daha fazla can yitip gitmesin.
Artık enkaz altındaki yaşamı değil, müjdeli haberleri duyalım.
İnanıyoruzumud ediyoruz ve asla pes etmiyoruz.
Çünkü, acımız bir!
Çünkü, yüreklerimiz tek!
**
Ayakta durmaya mecalimiz kalmamışken, yine de pes etmek bize yakışmaz.
İnanıyoruz, güveniyoruz ve umutlu bekleyişimizi sürdürüyoruz.
Ve dimdik ayakta durarak, gelecek müjdeli haberleri bekliyoruz.