''Asrın Felaketi'' olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 4 hafta geçti.
Bu 4 hafta içerisinde şahit olduğumuz olaylara o kadar hayret ettik ki..
Şahsen vicdan ve merhamet sahibi bir insan olarak geldiğimiz bu durumdan utandım.
Gözlerim gördüklerine, kulaklarım duyduklarına inanamadı.
İnsanın aklı bu kadar kötülüğü de almaz zaten.
Yaşadığımız büyük bir felaketin yanı sıra insanlığında büyük bir felaket içerisinde olduğunu gördük.
İnsan bazen iyi niyetli olup, iyi düşünüyor ya hani işte bu günlerde kötülüğün binbir çeşidiyle karşılarak, iyi niyetimizi de yitirdik, yitirdiler..
**
Değindiğim konu aslında sizinde yabancı olmadığınız konular.
Benim şahit olduklarım da yine sizin şahit olduğunuz olaylar.
Hatta birçoğunuz da benim gibi gördüklerine inanamış, duyduklarını idrak edememiştir belkide.
Bir çoğunuzun da şahit olduğu gibi bunlar;
Depremzedelere yardım götüreceğim diyerek, topladığı yardımları evine götürenler..
Deprem bölgesindeki dükkanları ihtiyaçları dışında yağmalayanlar..
Depremi fırsat bilip ev kiralarını arttıranlar..
Başka bir şehire giderek yaşama tutunmaya çalışan depremzedeleri dolandıranlar..
Enkaz altındakileri arayıp dalga geçenler..
Sırf beğeni ve takipçi uğruna depremi dalgaya alarak, video çekenler..
Bir daha aynı felaketi yaşayalım diye dua edenler..
Deprem bölgesine yardım götüren araçların önünü keserek, yardım malzemelerine el koyan şehir eşkıyaları..
Depremi dahi siyasi malzeme haline getirerek, insanları ötekileştirenler..
Deprem bölgesine götürdükleri yardımları elden teslim etmek yerine yere savuranlar..
Hatta ve hatta yardımları dağıtırken depremzedeleri azarlayanlar, yardımları yüzlerine fırlatanlar ve daha sayamadığım, aklıma gelmeyen binlerce olay..
**
Yukarıda sıraladıklarımının fazlası var eksiği yok.
Ülkemiz büyük bir felaketle ayağa kalkarken, bu zamanlarda türeyen insanların varlığı bile bizi rahatsız ediyor, hatta onlarla aynı havayı solumamız bile insana batıyor.
Bizler ne ara bu denli kötü, bencil, vurdumduymaz, en önemlisi merhametsiz ve vicdansız insanlar olduk?
Zor zamanlarda birbirimize kenetlenmemiz gerekirken neden bu ayrım?
Neden bunca kötülük ve vicdansızlık?
Şu 4 hafta içerisinde, o gece ki büyük korkuyu yaşayan ve sonrasında da aynı korkuyu yaşamaya devam eden biri olarak; gördüklerimi de, yaşadıklarımı da, yaşanılanları da aklım hayalim almıyor, almaz da..
Hani derler ya; ''Allah, düşmanımın başına vermesin'' diye.
Evet vermesin. Kimse bu denli bir acıyı yaşamasın.
Kimse evini, yurdunu, sevdiklerini kaybetmenin acısıyla sınanmasın.
Çünkü, acının tarifi, sesi, dili yok..
**
Son olarak bu denli kötü olan, vicdan yoksunu kişilere demek istediğim;
Karma der ki: ''Kimse yaşattığını yaşamadan ölmez.''
Bugün yaptıklarınız yarın da size döner.
Öyle veya böyle her yapıyorsanız birgün mutlaka sizi bulur.
İşte o zaman acının ateşinde kavrulmak neymiş görürsünüz..