Hayat, yaşamla ölüm arasında bir çizgidir.
Bizler ise bu çizgi üzerinde bir ip cambazı misali yürüyüp gidiyoruz.
Yaşamımızın ne zaman ve nerede sonlanacağı da meçhuldür.
Kimisi trafik kazasında, kimisi doğumda, kimisi kalp kriziyle, kimisi de yer altında yaşamının son nefeslerini verir.
**
Tarihler 14 Ekim'i gösterirken, yaşam mücadelesi veren, ekmek parasını için yerin altında çalışan 40 kişi son nefesini verdi.
'' Yer altında ölüm, yukarıda ise açlık var. Aşağıdaki ölüm olasılık, yukarıdaki açlık kesin. '' demişti bir madencimiz.
Şimdi olasılık gerçekleşti. Artık gün kömürden daha kara.
Yürekler ise yangın yeri.
Demek ki kömür, sadece bir evi ısıtmıyor, milyonlarında yüreğini yakıyormuş.
**
Bartın'ın Amasra ilçesindeki bir maden ocağında meydana gelen patlamada tam 40 kişi hayatını kaybetti.
40 can yitip gitti...
Artık yaşamla ölüm arasındaki nefes sesleri yok.
Nefesler kesildi, geriye büyük bir kor kaldı.
**
Aynı sofraya oturdukları arkadaşlarını kaybedenler,
Ailenden ayırmadığın insanların cenazesini çıkaranlar,
Belki sağ salim çıkar umuduyla bekleyenler..
Gözler yaşlı, yürekler alev alev yanıyor.
Bu acı fazla, çok fazla..
**
Dün Soma bugün Amasra yarın başka bir yer..
Tarih kendini tekerrür ederken, acı yerini koruyor.
Ömrün baharında ocaklara ölüm kürediler ve gittiler.
Karanlıklar içinde yaşadınız, nurlar içinde yatın..