Hayat zor.
Hayat şartları, yaşam koşulları günden güne zorlaşıyor.
Hele ki bu devirde, bu pahalılıkta yaşamak daha da zor.
Gün geçtikçe katmerleniyor…
Eksilmek yerine günden güne artıyor zamlar…
**
Her şey ateş pahası.
Bir semt pazarına gidiyorsunuz bir deste maydanoz 2.5 TL.
Domates 13 TL, Patlıcan 35-40 TL.
Semt pazarlarında fiyatlar böyleyken marketlerde daha da pahalı…
Uygun fiyatlı diye tercih edilen semt pazarlarının da marketlerden farkı kalmadı.
**
Artık fiyatların yanına ve hızına yetişemez olduk.
Sabah aldığın bir ürünü değil ertesi güne akşamına aynı fiyata bulamıyorsunuz!
Ağzımız iki karış açık, “hayret” nidaları eşliğinde alışverişler yapıyoruz.
Hemen hemen her gün bu manzarayla karşılaşmamıza rağmen yine de kendimizi şaşırmaktan alamıyoruz…
Vatandaş pahalı diyor, pazarcıya sorguluyor o da ''Abla bizim de yapacağımız bir şey yok. Her gün her şeye zam geliyor. Biz ne yapalım?'' diyor.
Tamam kardeşim haklısın, haklısın da el insaf yani. Bu fiyatlar ne böyle?
Domatesin kilosu 13 TL. Hadi şu an kış mevsimi domatesin mevsimi değil. Peki ya diğer sebzeler?
Onlardaki uçuk fiyatların sebebi ne?
Eskiden meyve ve sebzenin bir mevsimi vardı ve insanlar mevsiminde satılmadığı zaman pahalı olmasını yadırgamazdı.
Şimdi ne mevsimi ne değil farketmiyor. Her şey ateş pahası, her şey!
**
Bir Patlıcan olmuş 35-40 TL
Biber, domates, maydanoz, patates hepsinde pahalılık söz konusu.
Hal böyleyken insanlar artık taneyle alma devrine geçti.
Artık kiloyla alım değil de taneyle alım yapılıyor.
Şimdi söyleyince ucuzdur diyorsunuz, ama değil!
Taneyle alınıyor ama yine değişen bir şey yok…
Salatalığın tanesi 4 TL. Patlıcanın 6 TL, Domatesin 2.5 diye gidiyor.....
**
Vatandaşın alım gücü gittikçe düşüyor.
Günden güne eriyor.
Bunun sonu nereye varacak merak ediyoruz doğrusu....
**
Hal böyleyken yetkililer ne yapıyor merak ediyoruz doğrusu.
Vatandaşlar günden güne bir bataklığa saplanırken ne zaman vatandaşa el uzatılacak merak ediyoruz.
Görmüyor musunuz yoksa görmezden mi geliyorsunuz?!
Tabii nasıl olsa “tuzumuz kuru” deyip kenara çekilmek mi daha kolay yoksa?!
**
Gerçekten yaşamak zor. Hem de çok zor.
İnsanlar bu darboğazın içinde geçimini sağlarken akıl sağlığını nasıl korusun?!
Bu durumlarla beraber psikoljik sorunlar da cabası...
Pazardaki ürünlerin yanına yaklaşılmıyor, canımız çekmesin diye kasapların 1 kilometre uzağından gidiyoruz. Et fiyatları da almış başını gidiyor… Değil yarım kilo, 250 gram et alacak gücü bile kalmadı insanların…
Yazacak söylenecek çok söz var lakin kime sesini duyuracak, kime ne söyleyeceksin?!