Televizyon programlarının birçoğuna baktığımız zaman hepsinin içinin boş olduğunu ve saçma sapan kavgaların, hakaretlerin havada uçuştuğunu görüyoruz maalesef ki. Bu programların toplumun örf ve adetlerine aykırı, insanı kendi benliğinden uzaklaştırarak aile içindeki huzursuzluğu da tetiklediğini görebiliriz.
Hemen hemen her gün bu programlara bakılıyor. Özellikle ev kadınları iş yaparken, otururken bu programları kaçırmıyor ve sürekli takip ederek gündemini onlarla meşgul edebiliyor. Bu programlar birde çocukların yanında izleniyorsa vay halimize!
Kimlik gelişimini henüz tamamlamamış bir çocuk için izlenen bu programlar çok tehlikeli. Çocuk kimlik gelişimi döneminde bunlara maruz kalınca, bu durumu yadırgamayarak şiddetin normalize edildiğini düşünerek büyüyebilir.
**
Televizyon programlarından bahsederken birde dizilere değinelim.
Şuan yayınlanan dizilerin birçoğu şiddet,cinsellik, aldatma, yalan, iftira üzerine kurulu. Dizilere baktığımız zaman hep bunlar arasında döndüğünü ve toplumumuzun örf ve adetlerine aykırı olduğunu görebiliyoruz. Ancak buna rağmen birçok kişi tarafından da merakla takip edildiğinin farkındayız. Toplasan bir elin parmağını geçmeyecek kadar kaliteli diziler vardır. Ama en çok ilgi gören, takip edilen de bu kategorideki dizilerdir. Bizler bu dizileri izlerken çocuklarımızı da düşünüyor muyuz peki?
Onlar yanımızdayken de bu dizilerin takipçisimiyiz sayın ebeveynler?
**
Çocuklarımız biizm geleceğimizin teminatlarıdır.
Onların yanında izlediğimiz dizilere, kullandığımız kelimelere ve davranışlarımıza dikkat etmezsek bu çocuğa olumsuz yönde yansıyarak ileri ki zamanlarında problem yaratabilir.
**
Televizyon programları, haberler veya bilgisayar oyunlarının birçoğunda şiddet unsurlarına yer verildiği herkes tarafından bilinmekte. BÇocuklarımızı erişkinlerin izledikleri televizyon yayınlarını, varsa oynadıkları oyunları öğrenerek uygulamaya koyulan küçük çocuklar ve ergenler, sosyal öğrenme türünü önce evde tamamlamakta. Yapılan araştırmalara göre, şiddet ortamında büyüyen çocukların çevrsindekilere fiziksel şiddet uyguladığı ve problemlere yol açtığı görülmektedir.
Konuyla ilgil açıklama yapan İstanbul Gelişim Üniversitesi, İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü Doç. Dr. Canan Tanıdır, ‘'Çocuklarımızın ve gençlerimizin gerek televizyonda gerekse de dijital formlarda nasıl içeriklere maruz kaldıklarını takip etmemiz gerekiyor. Şiddet içeren programları, videoları ya da bilgisayar oyunlarını tespit ederek çocuklarımızı kısıtlamamız, onların çevresi ile iletişiminin gelişiminde oldukça önemlidir.'' dedi.
**
Bu sebeple çocukları ve gençlerimi özellikle spor, sanatsal ve sosyal aktivitelere katılmalarını sağlayarak bu durumun onların hem fiziksel gelişimlerinde hem de ruhsal gelişimlerine katkı sağlayacağını unutmayalım.
Unutmayalım ki her çocuk erişkin bir bireyi örnek alarak büyür.
Çocuklarımızın kimi örnek aldığı, davranışları ve kişisel gelişimi siz ebeveynlerin küçükken onlara verdiğiniz eğitimde saklıdır. Bir kere daha tekrar ediyor ve çocuklarımızın bizim geleceğimizin teminatı olduğunun altını çiziyorum. Bunun bilincinde olarak çocuklarımızın geleceğine güzel yatırımlarda bulunarak onlara güzel bir gelecek sunalım...