Kadın.
Beş kelime iki heceden oluşan farklı sıfatlara bürünen kutsal varlık.
Eğe kemiğinden yaratılan o kutsal varlığın hayatımızda önemi çok büyük.
Kimi zaman anne, abla, arkadaş, kardeş sıfatına bürünen, hayatımızın önemli bir parçası olan kutsal varlık.
Sahi kadın neydi?
Her birimizin farklı sıfatlar ve değerler verdiği kadının, kadınların değerini ne kadar biliyoruz?
Kadın bizler için ne ifade ediyor? Dönüp kendimize bunu soralım önce.
Peki annelerimiz? Onların değerini ne kadar biliyoruz?
“ Cennet annelerin ayakları altındadır." diyor Peygamber efendimiz (s.a.v).
Bir aile içerisinde toplayan, yaraları saran, evin tüm sorumluluğunu yüklenen annelerimizin kıymetinin farkında mıyız? İstediğimiz olmayınca sinirlenip bağırdığımız annemizin yerinin doldurulamayacağının farkında olarak mı sesimizi yükseltiyoruz? Hayatımızdaki yeri doldurulmayan en değerli varlığımızın kıymetini kaybedince değil, hayattayken farkına varıp ona göre davranmalı.
Annelerimiz olmasaydı bizlerin hali nice olurdu? Hastalandığımızda sabaha kadar baş ucumuzda kim beklerdi? Annelerin yeri bu yüzden ayrıdır. Hiçbir beklenti içerisinde olmadan saf sevgileri ile bizlerin yanında olur; hastalanınca sabaha kadar uykusuz kalıp baş ucumuzda beklerler.
Son zamanlarda ülkemizde maalesef ki kadın cinayetleri had safhada. Her gün birinin cinayetiyle güne başlayıp kederlenip üzüntü içerisinde oluyor fakat akşam başka bir kadının veya genç bir kızın cinayet haberiyle tekrardan sarsılıyoruz. Onlar kendini bilmez hastalıklı insanlar tarafından katledilirken bizler sadece haberini alıp üzülüyoruz. Bir genç kız olarak bu haberleri duydukça dışarıya çıkmaya korkar oldum. Otobüste tek kalınca tedirgin olur oldum, olduk.. Sokakta yalnız kalmaya korkar olduk. Fiziksel olarak bizden güçlüler diye neden onlar yüzünden korku içerisinde dışarı çıkıp hayatımızı hep tedirgin bir şekilde geçiriyoruz. Bizler de rahat bir şekilde korkmadan dışarıda gezmek istiyoruz. Bize bu korkuyu yaşatmalarına ne hakları var?
Peki aileleri?
Onu 9 ay karnında taşıyıp yeri geldiğinde uykusundan feragat eden annelerinin içindeki yangından payımızı alıyor muyuz? Acılarını içimizde hissediyor muyuz? Bizim de içimiz yanıyor mu?
Peki babaları? Sabah akşam demeden çocuğumu güzel yerlerde okutayım, güzel yerlere gelsin diye başkalarının serzenişlerine katlanarak ekmek parasını kazanırken yavrusunun acısıyla içindeki yangını başlatanlara ne demeli?
O anne ve baba binbir emekle kızını büyütüp hastalandığında baş ucunda sabahlayıp, yeri geldiğinde kendi yemeyip içirip büyütürken günün birinde hastalıklı bir adamın kızını canice katletmesi nerden aklına gelir ki?
O anne ve babanın içine yangın düşüren hiçbir insan evladı elini kolunu sallayarak dışarda dolaşıp rahat bir yaşam sürmesin!
Evlatlarımızı büyütürken kız-erkek ayrımı yapmadan güzel bir insan olarak yetiştirmek bizim görevimiz. Onların ilerde hayata atılırken böyle hastalıklı, saplantılı insanlara dönüşmemesi için güzel bir terbiye ve eğitim görmesini sağlamalıyız. Ailemiz bizler için onca fedakarlık yaparken bizler neden bu saplantı ve hastalıklar içine düşüp kendimizi yok ediyoruz?
Kadınlar bizim en değerli varlığımız. Gün geçtikçe solan bir gül yerine paha biçilmez olan değerli bir hazine yerine koymalıyız onları.
Kadınlar güçlüdür. Her zorluğun üstesinden gelir ve bizlere yardımcı olurlar.
Onlara eziyet edip dövmek, aşağılamak hangi aklı selim bir insanın yapacağı iştir? Aklı selim olan insan kadına değer verir, el üstünde tutar, kıymet verir.
Son dönemlerde yaşanan onca kadın cinayeti içimizi yangın yerine dönüştürdü. Onların canice katledilmeleri içimizde tarifi imkansız bir sızı ve acı oluşturdu. Onlara yapılan bunca eziyet, şiddet niye? Kadının değerini bilmek, el üstünde tutmak bu kadar zor muydu gerçekten?
Kadın; evi temizler, çocuk bakar, susar, konuşma hakkı yoktur, çalışmaz, her hareketine dikkat etmesi lazım! Kafamızdaki bu kalıplaşmış sığ düşüncelerden kendimizi arındırmalıyız.
Kadınlar nadide bir çiçek gibidir. Onları soldurmak yerine bakımını yapıp onlara hayat verilmeli.
Onları soldurmakta, hayat verip güzelleştirmekte bizim elimizde.
Kadınlarımızı güzelleştirmek temennisiyle hoşça kalın. Hoşça kalın ki hoş görün, hoş görülün.
Nadide çiçeklerimizin daha da güzelleşmesi dileğimle..