2020 yılının mart ayında Çin'den başlayarak tüm Dünya'yı etkisi altına alan Covid-19 salgınıtüm hayatımızı etkiledi.Salgınla beraber birçok şeye kısıtlama getirildi.Bu süreçte en büyük emek ise sağlık çalışanlarımızın.Onlar büyük bir özveri ve emekle çalışmalarına devam ederken birçok şeyden de fedakarlık gösterdiler.Kimisi sevdiklerine sarılamazken,kimisi de evine gidemeyerek devlet tarafından tahsis edilen yurtlarında kalarak gününü geçirdi.
Şüphesiz ki bu sürecin en çok emek verenleri onlar.
Onlar bu sürecin görünmez kahramanları...
*****
Bugün okuğum bir haber beni çok etkiledi.Okurken üzüldüm,içim burkuldu.Okuduğum haber ise şöyle;
''Adana'da pandemi hastanesi olarak hizmet veren Seyhan Devlet Hastanesi Pandemi Acil Yoğun Bakımı'nda görevli Dr Burak Koyutürk de bu sağlık çalışanlarından biri.1 ay önce dünyaya gelen evladı Kaya'ya virüs nedeniyle dokunamamanın üzüntüsünü yaşayan Koyutürk, eve gittiğinde evladına sarılamadan uzaktan onu seviyor. Yeri geldiği zaman da evladının fotoğrafına bakarak hasret gideriyor.Yoğun ve zor bir süreçten geçtiklerini belirten Dr Burak Koyutürk,
“Yaklaşık 6-7 aydır pandemi servisinde çalışıyorum. Son dönemde gerçekten vakalar arttı. Son 20-25 gündür Adana'da ciddi bir vaka artışı var. Bu vaka artışı nedeniyle biz zorlanıyoruz ama yine de hastalara yardımcı olmaya çalışıyoruz”
Genelde korona virüse yakalanmış kişilerin sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarına dikkat etmeyenlerden oluştuğunu söyleyen Koyutürk,
“35 yaşlarında da yoğun bakıma gelen hastalarım oldu. Genç insanları da bu virüs etkiliyor. Genç, yaşlı ayırt etmiyor. Benim yaşım genç, beni etkilemez diye düşünmemek gerekiyor”
Koyutürk, hastalığın riskine de dikkat çekerek,
“Bu öyle bir virüs ki hastanın durumu iyiyken 1-2 saat sonra birden hasta kötüleşebiliyor ve kaybedebiliyoruz. Son dönemde hasta yakınlarıyla iletişim halindeyken onlarda çok üzülüyor. Onların duygularını paylaşıyoruz. Bu çok üzücü bir durum. Onlarda bizde çok üzülüyoruz. Adana'da son dönemde gerçekten vaka sayıları arttı. Hasta yakınları bile ‘Maskeye, hijyene, mesafeye dikkat etseydik keşke' diyorlar. Bunlar sürekli konuşuluyor”
1 aylık bebeğini görmediği içinde çok üzgün olduğunu kaydeden Burak Koyutürk,
“Benim 1 aylık bebeğim var. Onu göremiyorum. Evde 1 odayı kendime ayırdım ve direkt oraya gidiyorum. Maskeli haldeyim. Ne öpebiliyorum, ne koklayabiliyorum. Çocuğumun büyüdüğünü göremiyorum. Dokunamıyorum. Hepsi insanımıza hizmet vermek için. İnsanlarımızın maskeye, sosyal mesafeye ve hijyene dikkat etmesini istiyorum ve rica ediyorum" şeklinde konuştu.
****
Haberi okurken düşünmketne kendimi alıkoyamadım.Bu babanın evladına sarılama sebebi insanımıza hizmet vermek.Ancak insanımıza hizmet verirken kendi evladından uzak kalıyor.
Bu,çok büyük bir fedakarlık... Evet,fedakarlık...
Çünkü;Bizler için çalışıyor ve bizleirn sağlığı için sevdiklerinden uzak kalıyorlar.Sevdiklerine sarılamayıp bizler için günlerce evlerinden,sevdiklerinden uzak yaşıyorlar.
Peki bizler bunu farkında mıyız?
Bizler de böyle fedakarlıklar da bulunuyor muyuz?
Durumun ciddiyetinin farkında değil miyiz hala?
Sevdiklerimize sarılamazken,onları toprak altına koyarken canımız yanmıyor mu?
Öyleyse neden tedbirleri elden bırakarak sağlığımız riske atıyoruz..
Bu sürecin bitmesi için tedbirlere uymak şart!
Hem kendi sağlığımız hem de sevdiklerimiz için bu tedbirleri elden bırakmyarak bu sürecin bize zararını en aza indirgeyelim.
Unutmayın ki hiçbir şey sağlığınızdan daha önemli değil...