İzmir depremi ile hepimiz sarsılmış ve üzülmüştük.Depremden dolayı hayatını kaybedenler için üzülmüş,canımız yanmıştı.Ekran başında nefeslerimizi tutmuş,göçük altından çıkarılanları görüp sevinmiştik.
**
Şimdi gelelim asıl konuya..
Deprem zamanı üzülmüş,biraz gözyaşı dökmüş,eğer durumumuz el veriyorsa yardımda bulunmuşuzdur fakat oradakilerin acısını,üzüntüsünü içimizde hissedemedik.Onlar orada yakınları göçük altında çıksın diye acı içinde beklerken bizler sıcak evimizde,ekran başında olayları seyrediyor ve sadece biraz üzülüp hayatımıza kaldığımız yerden tekrar devam ediyorduk.
**
Oysa ki acı düştüğü yeri yakar derler..Bizi de yaktı mı kardeşlerimizin acısı.Acılarını kendi acılarımız olarak görüp elimizden geleni yaptık mı?
Kimisinin evladı,kimisinin anne-babası,kimisinin kardeşi göçük altında hayat mücadelesi verirken,yapılan çalışmalar sonucunda ya sağ yada hayatını kaybetmiş olarak çıkarılıyor ve ateş düştüğü yeri tekrardan yakıyordu..
**
Küçük canların göçük altından saatler süren kurtarılma anlarına şahit olmuş ve bir nebze de sevinmişizdir.
İnsan,insanın acısını içinde hissetmezken nasıl yardım eli uzatabilir?Nasıl hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam edebilir ki…
Merhametin ile yardım eli uzatıp,acısı olanın yanında olduğun zaman daha iyi hisseder ve mutlu olursun.