21 yy.'ın getirisi ve yenilenen teknoloji ile beraber teknoloji hayatımızın merkezi haline geldi.
Teknoloji ile beraber insanlar kolaylıkla her şeye ulaşabiliyor.
Elimizin altında bulunan teknolojik cihazlar sayesinde dünyanın dört bir yanında seyahat edip, haberdar olurken, çeşitli bilgiler edinme fırsatımız da oluyor.
**
Ancak teknolojinin getirisi olan bazı olumsuzluklar da mevcut. Bunlar; araştırma, karşılaştırma ve bilgilerin doğruluğundan emin olma.
Günümüzde ki teknoloji çağı ne kadar ilerlemiş olursa olsun insanlar da bir o kadar tembelliğe doğru itiliyor ne yazık ki..
**
Misal; Okullarda verilen bir ödevin cevapları bile artık internette mevcut.
Bunun bilincinde olan çocuklarımız ise araştırmak, bilgi edinmek yerine hazıra konarak buradan ödevlerini yapmakta.
Hal böyle olunca araştırmaktan aciz, hazıra konan bireyler ortaya çıkıyor.
**
Digibranding kurucu ortağı Bahar Üner Anahmias, hepimizin aklına takılan odaklanma ve konsantre olma problemlerine bilimsel kaynaklarla cevap vererek, yaşanan zaafiyetler hakkında bilgi veriyor.
Digibranding kurucu ortağı Bahar Üner Anahmias kendisi ile yapılan bir sohbette “İnternet beynimizi tembelleştiriyor mu?” sorusuna şöyle cevap veriyor; “Bilgisayarda bir sayfa açılmıyor, hemen o sayfayı terk ediyoruz. Dizilerin arasındaki reklâma tahammülümüz yok, internetten seyretmeyi tercih ediyoruz. Youtube’da videoları hızlandırarak seyrediyoruz. Cep telefonlarımızda, tabletlerimizde hep bir hız halindeyiz. Sabırsızız. Konsantrasyonumuz az. Aradığımız bir konuyu okurken bir de bakıyoruz ki o sayfadan bu sayfaya, sonra da diğerine atlamışız ve hiç ummadığımız bir sayfadayız.
Bilgiye ulaşmış mıyız? Belki evet, belki hayır.
Bilgiyi edinmiş miyiz? Muhtemelen hayır.
Ne ara değiştik? Bunun sorumlusu kim? Teknoloji mi?
Bir de işin kitap okuma boyutu var. Küçüklüğümden beri kitap oburuyum. Son yıllarda okumak ve anlamak için kendimi bayağı bir vermem gerektiğini fark ediyorum. Alıyorum kitabı. Kitap çok sürükleyici değilse bir de bakıyorum ki bırakmışım. Elime telefonumu almışım.
Teknolojiden uzak mı kalmalıyız?
İnternet kötü mü? Teknolojiden uzak mı kalmalıyız? Merak etmeyin. Bu sorunun yanıtı kocaman bir “Hayır”. Amerikalı psikolog Gary Small’un beyin üzerine yaptığı araştırmalara göre İnternet kullanımı beyinde bazı bölgelerin daha fazla gelişmesini sağlıyormuş.
Gary Small’un yaptığı araştırmaya göre dizüstü bilgisayarlar ve cep telefonları dünyasında doğan gençler her gün ortalama 8,5 saat teknolojiye maruz kalıyor. 8,5 saat teknoloji ise ile beynin Multitasking – çoklu görev bölgesinin, karmaşık mantık yürütme ve muhakeme becerilerinin gelişmesini sağlıyor.
Dijital zekamızı geliştirelim
İnternet hayatımızın bir gerçeği. Beynimiz bu yeni nesil iletişim şekliyle değişiyor. Bunu bilelim. İnternet, sosyal medya, telefon, tablet bağımlılığından kendimizi koruyalım. Kontrollü ve dengeli olalım. Okuma alışkanlığımızı kaybetmeyelim. Sadece internette okumamıza güvenmeyelim.
Okumanın beynimizin başka bölümlerini de çalıştırdığını unutmayalım. İnternet ezberleme alışkanlığımızı, hafızamızı zayıflatıyor, gereksiz hale getiriyorsa, biz de beynimizin bu alışkanlıklarını kaybetmemek için çabalayalım. Bazı şeyleri aklımızda tutmaya çalışalım, bilgiyi edindikten sonra çevremizle paylaşalım, anlatalım. Hem çocuklarımız hem de biz dijital zekâmızı geliştirelim. Güvenli internet araştırması, doğru bilgiye ulaşmayı öğrenmek, internette gezinirken kendini kontrol edebilmek, dağılmamak, sosyal medya zamanını kısıtlı kullanmak, vb. konularda dijital zekâmızı geliştirelim.''
**
Dijital çağın getirisi olan yenilikler ile tembelliğe itilmek yerine araştırmak, bilgi edinmek, sorgulamak daima temel prensibimiz olmalı ve bu hususlara dikkat etmeliyiz.
Merak etmeyen, sorgulamayan, hazıra konan bireyler daima bir başkası tarafından yönetilmeye mahkumdur..
Başkası tarafından yönetilen bir birey ise ne kendisine ne de çevresine faydalı olur..