Bir OHAL’i daha geride bırakmanın mutluluğunu ülke olarak birlikte yaşamaktayız. Kaldırılmasında emeği geçen herkese teşekkürü bir borç bilmekle beraber OHAL’in aratmayacak yeni düzenlemelerin düşünülmemesi, huzurun barışın kardeşliğin tesisi için olağanüstü çabanın verileceği yepyeni bir Türkiye’nin olması dileğiyle.
*****
Erdal İnönü’nün söylediği “Olağanüstü Hal, olağanüstü hukuksuzlukların kanun hükmüne bağlanmasıdır” sözü bazı uygulamalarda kendini göstermiştir.
Cumhuriyet tarihi boyunca değişik sebeplerden kaynaklı defalarca başvurulan sıkıyönetim tarzı ve daha sonrasında 1982 Anayasasında temelleri atılan ve 1983'te yasalaşan OHAL kanunu, 1987 yılından 2002 yılına kadar toplam 15 yıl boyunca, süresi 46 kez Meclis kararıyla uzatılarak uygulandı ve derin acıların yaşanmasına sebep oldu.
*****
Ak parti hükümetinin demokratikleşme vaadiyle 2002 yılında ülke yönetimini kazanmasından sonra kaldırdığı OHAL’in bir daha ülkede uygulanmayacağı sözü 2016 darbe girişimiyle tekrar hayatımızın merkezinde yer buldu.
Müreffeh ve özgür bir toplumun ihtiyaç duyacağı başlıca unsur demokratik ve güçlü devlettir.
*****
Demokratik ve güçlü devlet bireysel hakların korunmasının da sigortasıdır. Oysa OHAL’in idare biçimi gerek içte ve gerekse dışta ülke prestiji ve halkların yaşam standartlarına direk müdahale olarak görüldüğünden demokrasi ve insanca yaşamdan uzak hukukun yok sayıldığı bir yönetim şeklidir.
*****
Hukukun ve özgürlüklerin askıya alınacağı, Meclis'in devre dışı kalacağı bir baskı rejimi haline gelen tüm antidemokratik uygulamaların yaşadığımız coğrafyamızda bir daha ihtiyaç duyulmaması umuduyla olağan ve demokratik cumhuriyetin hukukun üstünlüğünün var olduğu adaletin tesis edildiği ekonomik ve sosyal dokunun üst seviyede olduğu bir ülke olması dileğiyle.