CHP'nin içine çekildiği ve hükümete de gündemi değiştirmek için can simidi olan yine bir darbe klasiği hayali, 'Ordu göreve!' umudu...
Peki CHP neden bu tartışmalara teşne?
Buyurun cevabını arayalım.
Adalet için günlerce yürüyen, 'ikna odalarıyla' zihinlere ambargo koyan, 'Kürt realitesinden' uzak, Halkların Demokratik Partisi'ni kurumsal olarak tanımaktan korkan, 'dokunulmazlıklara el kaldırarak' demokrasiyi hançerleyen 'ordu göreve' sloganını ilke edinen Anayasa Mahkemesi'nin önünde yatıp kalkanların partisi. Evet beyler! Bu parti böyle... Tam bir 'Hacivat Karagöz' oyununu sergileyenlerin partisi.
*****
Üç beş fazla oy aldı diye genel başkanlığa heveslenen Muharrem İnce'nin partisi, İstanbul’u yönetiyor diye cumhur reisliğe göz diken Ekrem İmamoğlu’nun partisi, Adana’dan daha büyük olduğunu iddia eden Zeydan Karalar'ın partisi, 'İzmir benim, kimse karışamaz' diyen Tunç Soyer’lerin partisi... Dersim'de yaşanan vahşetin baş sorumlularına milli şef diyen, tek parti – tek millet ve tek zihniyet diyenlerin partisi. Sahillerde kadeh tokuştururken, varoşlarda yaşanan açlık sefalet ve yoksulluktan habersizlerin partisi. Hem sert–katı Kemalizm'i yanında ulusalcılığı, hem de özgürlükçü demokratik halkların varlıklarını 'sözde' savunanların partisi.
İttihat Terakki’ye, Tek Partiye, darbe rejimlerine ve onların işbirlikçilerine olanca sempati duyanların partisi.
*****
Oysa 'sosyal adaleti', 'sosyal demokrasiyi', 'demokrat dindarlığı', 'sahici ve emekçi idealleri' 'özgürlükçü paradigmayı' 'birlikte yaşamı' inşa edip arkasında duracak, 'halkların eşitliğini' savunacak, adaletin vazgeçilmezliğini diretecek, toplumsal iç barışı sağlayacak, ekonomik refahı ilke edinip halkların karşısına çıkaracak yepyeni bir anlayışa, 'üçüncü bir yola' ihtiyaç vazgeçilmez durumda.
Türkiye’deki egemen 'sünni–muhafazakâr milliyetçi blok ile laik–ulusalcı' bloğun dışında bir 'üçüncü yol' temelinde örgütlenmenin gerekliliği hasıl olmakta ve ivedilikle yeni bir demokrasi bloğuna ihtiyaç duyulduğu görülmektedir.
Aksi halde değerini yitirmiş muhafazakar–milliyetçi blokla, CHP’nin köhneleşmiş paradigmasını restore edip bunu bir umut olarak topluma dayatmak bu halklara yapılacak en büyük 'ihanet' olur.
Bu gün yapılması gereken .İnsan hakları Demokrosi barış yerel Demokrosi ve tesbit edilecek. Demokrosi proğramı çerçevesinde Tüm muhalefeti bir araya getirerek aktif olarak çaĺışarak halka güven vermeliyiz.Tüm anti demokratik uygulamalar birlikde karşı çıkmalıyız .Ķürtlerin halk iradesı ile seçimi kazanmış 45 belediyeleri gasp edilerek eş başkanlar görevden alınırken sesiz kalınırsa gün gelir tüm seçilmişlerin iradesi yok sayılır.CHP bu devleti düzeni kuran parti olarak 1950 den 2020 yılına kadar kısa dönemli koalisyon iktidarları harıç ikdidar olamaďı.CHP nin sorunlarını partilileri tartışarak yeni çözüm önerileri bulurlar diye düşünüyorum.Selamlar biraz uzun oldu kusura bakma sağlıklakal
Çok doğru tesbit ettin İbrahim hoca