"Kadınların, eşlerinin onları dövüp rahatlamasına müsamaha gösterildiği için sabaha kadar şükretmesi gerekir" sözü üzerine, bu yazıyı evvela bir kadın olarak, kız ve erkek çocuk annesi ve tüm kadınlar adına yazmayı borç bildim.
Tüm ülkenin şahit olduğu bu ahlâk dışı sözler için ayaklanmayan, gıkı dahi çıkmayan kadın erkek herkes bu sözlerin sahibine ve bu zihniyete cesaret vermektedir.
Kadına şiddeti tanrı buyruğu gibi gösteren, her fırsatta kadının başının ezilmesi, gün yüzü görmemesi üzerine sözler savuran bu zihniyet, kanunlar önünde ciddi ve caydırıcı bir şekilde ceza almadıkça önünü alamayacağınız bir durum haline gelecek/geldi.
Suça teşvik edici bu ve benzeri sözler şiddete meyilli kişilerin kendilerini haklı görmesine neden olmaktadır.
Kadının saygınlığını hiçe sayan bu tarz konuşmalar, televizyon programları ve diziler için gerekli kurumlar, geçici değil kalıcı çözümler bulmalı ve dahi acilen uygulanmalı.
Gün geçmiyor ki kadına yönelik şiddet ile ilgili bir habere rastlamayalım ve gün geçmiyor ki şiddeti uygulayanları tekrar toplumun içine salmayalım.
Peki neden?
Neden cezasız kalıyorlar?
Kadın ölene kadar beklemenin sebebi nedir?
Bu adamlar neden kadınlara şiddet uyguluyor?
Kadına şiddetin hiçbir nedeni olamaz. Genel olarak şiddetin her türlüsü ve kime karşı yapılırsa yapılsın affı ve müdafaası olmaz/ olmamalı.
Peki şiddet önlenebilir mi?
Bu konuda, çocuk büyütürken ebeveynlere büyük iş düşüyor. "Kaç kızın canını yakacak" diye büyütür, "kadın milletine çok yüz vermeyeceksin" diye kulağına su kaçırılır ve "elinin kiri" diyerek pervasızca davranışlarına göz yumulursa sonuç bu olacaktır.
Kız çocuğunu eğitimden mahrum eder, erkeğin hizmeti için yaratıldığına dair sözlerle büyütür ve o korkuyu içine salarsanız kendini ifade edemeyecektir.
"Kan kus ama kızılcık şerbeti içtim de" diyen ataların sözleri onlarla beraber toprak olsaydı keşke..
Erkek çocuğuna gücün bilekte değil yürekte olduğu öğretilmelidir.
Anne modeli ise; güçlü, kararlı ve ayakları yere sağlam basan olmalıdır.
Baba ise; erkekliğin vurmak, kırmak dökmek değil sevmekten geçtiğini göstermelidir.
Kanunlara ve ilgili kurumlara; ölene kadar sesini duymadığınız milyonlarca kadın için makul ve gerçekçi çözümler üretmelisiniz.
Seçim arifesinde, vaatlerin havada uçuştuğu meydanlarda, kadına yönelik şiddet ve bu şiddetin tanığı çocuklar için vaatten öte çözümler sunmalısınız.
Sıra kimseye gelmeden...
Sırasını savan unutulmadan...
Sıra ile ölmeden...
Yılan size dokunmadan...