İnsanın bol ölümlerin ucuz olduğu, kader deyip toplumun uyutulduğu, adının cennet konulduğu topraklar buralar.
Maden faciası, tren kazası, yan baktın-düz baktın kavgası, yorgun mermi ölümleri, uyuşturucu baronlarının düellosu, çete savaşları, iş kazaları, çöken binalardaki ölümler, asker yollama merasimi, düğünlerde mermi sıkma yarışları, ulu orta yaşanan büyük patlamalar, kadın cinayetleri, nehirlerde denizlerde boğulma vakaları derken en çokta yüreğimizi yakan trafik canavarlarından kaynaklı ölümlerle dolu, insanın çok, ölümlerin ucuz olduğu, adının da cennet konulduğu bir ülke burası.
Halimiz ahvalimiz böyle.
Önce Gaziantep’te yaşandı zincirleme trafik felaketi. Yitip giden 15 can sonrası ise daha bir korkunç. Nedeni belirsiz bir kamyondan bozma tır, freni patlayarak ölüm kustu, 20 can aldı. Onlarca yaralı ve sakat insan bırakarak korkunç bir görüntü sundu. Ortalık savaş alanı gibi yollarda kopan eller, bacaklar, savrulmuş kafalar.. Ortalık kan deryası...
Asıl sonuç daha vahim!
İki gün üç gün verilecek demeçler, göstermelik üzüntüler sonrası unutulup gider. 301 maden işçilerinde olduğu gibi, Sakarya ve Çorlu tren kazalarında olduğu gibi, çöken onlarca binalarda yaşanan ölümlerde olduğu gibi unutulup gider.
Acı; ateş misali düştüğü yeri yakar.
35 insanın hayatına mal olan, onlarcasını sakat bırakan bu facialarda kusur ve ihmal titizlikle incelenmeli Lütfen bu sefer incelensin ve sorumluların cezaları ağır ve caydırıcı olsun. Yaşanan bu ölümler kader de değil, bu vatan cennette değil!
Altılı masanın vicdansızları
iki çift sözümde size olsun;
Ülke karanlık bir günde onlarca vatan evladını kaybetmişken, yüreklere ateş düşmüşken , ortalık kan revanken, feryadlar arşı delmişken, siz tam da o gün o saatlerde toplanıp,
hangi derde deva oldunuz?
hangi sorunu çözdünüz?
hangi kararları aldınız ?
Ülkeyi parsel parsel bölüştünüz mü?
Kim Cumhurbaşkanı kim Başbakan belirlediniz mi?
Hepinize ayrı ayrı birer birer yazıklar olsun…