Değişen ne var ki?
Afet yine geldi.
Şehirler yine enkaza döndü.
Binalar yine yıkıldı.
İnsanlar yine çaresizce öldü.
Beton yığınları yine insanlara mezar oldu.
Elektrikler yine kesildi.
İletişim yine çöktü.
Yollar ulaşıma yine kapandı.
Enkazların çoğuna yine dokunulmadı.
Temel gıda ihtiyaçları,
Temiz su, giyecek, battaniye, ısıtıcı yine yok.
Çocuklar, kadınlar, yaşlılar, hastalar yine çaresiz.
Kar kış şartları, yağmur ve soğuk hava da cabası.
Peki sonuç?
Kaçak yapılaşma;
Denetimsiz beton yığınlarıyla mücadele yerine imar barışı ile yasallaştıranlara ne oldu bilen var mı?
Son 20 yolda 8 kez çıkarılan imar affıyla ilgili hesap veren var mı?
Devasa beton blokları yaparken malzemeden çalan müteahhitler ile ilgili yasal çalışma var mı?
Denetlemekle yükümlü kurum yetkilileriyle ilgili yasal işlem yapıldı mı?
Ruhsat veren belediye, onay veren memur, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hesap verdi mi ya da verecek mi?
Kocaman bir HAYIR!
Evleri başlarına yıkılan, çaresiz ve sessiz yardım bekleyen, sonrasıyla ilgili tek bir umudu olmayan yurdum insanlarına BÜYÜK GEÇMİŞ OLSUN!
Yine en kolay ve cezasız olan suçu Allah’a yükler.
Allahtan geldi yapacak bir şey yok denilir.
Üç beş göstermelik mahkeme, birkaç ufak tefek ceza ve her şey unutulur gider.
“Allah vatandaşı taş yığınlarıyla terbiye etmez. “
Allah’a iftira atmaktan vazgeçin! Kendi suçunuzu Allah’a yüklemeye çalışmayın!
Çünkü;
Doğa seyrinde hareket eder, yerin altında sıkışan enerji boşalır, zayıf yapılar yıkılır, insanlar çaresizce ölür.
Ta ki;
Bilimsel ve ahlaki bir bütünleşme gerçekleşmediği sürece depremler gelir, yıkım ve ölümler gerçekleşir.